Bugün Aleviler ortaya konan pek çok çalışmanın da gösterdiği gibi “hangi Alevilik?” sorusu etrafında çoğalan bir kimlik problemiyle karşı karşıyadır. Gerçi “modern Alevilik”, yeni yeni kullanılmaya başlanmış bir kavramdır ve özensiz tercihlerin kolaycılığı bir tarafa bırakılırsa gerçekte esaslı ve köklü bir değişim talebini ifade etmektedir. Geleneksel Alevilik kavramı etrafında derin köklerde sahih olanı arama enerjisi içkindir; buna karşılık modern Alevilik söylemi hem yeniden inşayı hem de bu değişimin tutturması gereken istikametin ne olacağını kendinde müstakil bir dert olarak görmektedir. Sorun karmaşık ancak çözüme kavuşturulması hiç de imkânsız olmayan öngörülebilir belli birtakım mecralarda düğümlenmiş görünmektedir.
Bu bağlamda çalışma, 70’li yıllardan başlayarak sahici kökleri arayan ya da bu köklerle hesaplaşma sadedinde ortaya çıkan tartışmaların açığa çıkardığı değişim süreçlerini kavrama ve bu sürecin gidişatına test edilmeyi hak eden birtakım projeksiyonlarla katılmayı amaçlamaktadır.