Ben Zaman…
Âdem Nebi üzerinden yüz kırk bin sene geçti. İzafi olan bu ölçütte hep var oldum. Her varlığın bir tanımı varken; ben hep saklı kaldım. Dehir ve nehirler kucağıyım ben. Bilinmez bir sarmalım. İçimde bin ahenk, bin bir gizle gezerim. Şu an sizi saran, sarmalayan, ılık bir su gibi üzerinizden akarak sizi de alıp gidenim. Bağrımda milyonlarca hikâye, sayısızca yüz. Çağların en mesut diliminde Sevgili’nin dürri yektası Âişe’nin yanındaydım.
Aşka ışık tutandı o, vahye mürekkep olandı. Kadim sırrım şudur ki; “Âişe olmasaydı, irfan ocağının bacası böylesine inceden tütmeyecekti. Tıpkı Salsal Dağı’nın eteklerinde, kopup saçılan gerdanlık dizelerini topladığı gibi tam iki bin on iki inci dizesini tek tek toparlayan ve insanlığa sunandı. İşte bunun için Habibullah şöyle demişti:
“Dininizin yarısını bu Hümeyra`dan alınız.”
Duygulu anlatımıyla gönüllere taht kuran Nurdan Damla bu kitabında, “Bilmediği bir konuyu duyduğunda, onu iyice anlayıncaya kadar sormaya devam ederdi.” denilen Resulullah’ın sevgilisi Hazreti Aişe’yi anlatıyor.