Bazılarımızın hayat ile sınavı daha doğmadan başlar. Tıpkı Delilah’ınki gibi.
Lacivert Serisi ile büyük bir okur kitlesine ulaşan T. Y. Mazer yepyeni romanında, köklerini aramaya çıkan güçlü bir kadının; aşk, aile ve kültür üçgeni arasındaki kendini bulma hikâyesini okurlarıyla buluşturuyor.
Ben, Delilah Hazel. Yarı Türk, yarı Amerikalıyım. Hayatımın koca bir yalan üzerine kurulduğunu anladığımda henüz çok küçüktüm. İsmim annem tarafından bir öfke nöbeti sonrasında konulmuş. İsmimi konu alan şarkılar bile özlem dolu, sitemkâr… Soy ismim babamın köklerinden geliyor.
Ben, Lilah Hazel. Anthony Howard’a kadar hayatında sadece üç renk barındıran ama onunla karşılaştıktan sonra gökkuşağının bir efsane olmadığını anlayan yalnız bir günahkârım. Günahım ismimde kazılı. Anthony karşıma çıktığında, bana gözlerindeki ateşle baktığında günahım kalbime de kazılı hâle geldi. Yasak elmanın çekiciliğini, şeytanın baştan çıkarıcılığını o zaman fark ettim. Kabul görmek adına, yaşadığım hayat, sınırlarım, prensiplerim darmadağın olurken ayakta kalmak için çabaladım. O, özenle inşa ettiğim duvarları yıktıkça yenisini yapmak daha zor hâle geldi. Ama direndim.
Ben, Leyla Hazel. Sahip olduğum isimler içinde en gerçeği bu. Sonunda köklerimi bulmaya ve kimliğimle yüzleşmeye karar verdim.
Ve şimdi, size sıra dışı hikâyemi anlatacağım.