İslam Dünyası ve Türkiye olarak Din’in anlaşılması noktasında son iki asırdır hep bir arayışın, tereddüdün, şüphenin ve tartışmanın içinde bulunuyoruz. Sürekli tartışıyor, bölünüyor, azalıyoruz. Doğru nerede, kim haklı, ne yapmalıyım?… Bunun adı “kriz”dir ve biz, bizi bu krizin içine kimlerin ittiğini dahi düşünmeden tabir yerindeyse başımızı bir o yana bir bu yana vurup duruyoruz.
Bizi içten içe çürüten bu gidişi durdurmak ve dengeyi yakalamak zorundayız. Modern hayat bizi vakum gibi içine çekerken ömür sermayesi her geçen gün biraz daha eriyor. Yol zorlu, yük ağır ve süre kısıtlı. Kendimiz için en hayırlı olanı yapmaya muvaffak olursak başkalarına da bir hayır ulaştırmamız mümkün olabilecek.