İslâm Medeniyeti, tarihin her döneminde farklı alanlarda örnek ve önder şahsiyetler yetiştirmiştir. “Peygamber yolunun şaşmaz takipçisi”, “hadis ve sünnetin (mu)hafızı”, “hadisçilerin önderi”, “fakihlerin efendisi” olarak nitelenen İmâm Buhârî de; hadis, fıkıh, tarih, tefsir gibi birçok alanda kendisini yetiştirmiş çok yönlü bir âlim, aynı zamanda ilmiyle âmil, âbid, zâhid ve örnek bir şahsiyettir.
Küçük yaşlarda ilim öğrenmeye başlayan, ilim meclislerinde üstün zekası ve güçlü hafızasıyla hocalarının beğenisini kazanan, henüz gençlik yıllarında ismi farklı ilim merkezlerinde şöhret bulan ve hepsinin ötesinde Hz. Peygamber’in (sas) sünnetine adadığı hayatı neticesinde ortaya koyduğu muazzam eseriyle adını unutulmayanlar listesine yazdıran Buhara’nın batmayan güneşinin hayatı ve İslâm ilim geleneğindeki yeriincelenmektedir bu naçiz eserde.
“Hadis” denilince bugün pek çok kişinin aklına gelen ilk isim olan İmam Buhârî, daha çok Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih kitap kabul edilen el-Câmiü’s-sahîh adlı eseriyle tanınmıştır. Ancak o hem bu eşsiz eseri hem de diğer çalışmalarıyla İslâmî ilimlerin farklı dallarına katkılar sağlamıştır. Bu çalışmada, onun yoğun gayretinin neticesi olarak sunduğu bu hizmetin bir fotoğrafı sunulmaktadır.