19. yüzyıl klasik Rus edebiyatı geleneğini öncüllerinden devralan Maksim Gorki, sosyalist gerçekçi yaklaşımın öncüsü olarak Sovyet edebiyatında yeni ufuklar açmıştır. 20. yüzyıl başlarında Anton Çehov’un etkisi altına girmiş; onun sayesinde Moskova Sanat Tiyatrosu’nun iki önemli şahsiyeti Konstantin Stanislavski ve Vladimir Nemiroviç-Dançenko ile tanışmıştır. Gorki’nin tiyatro alanına ilk adım atışı da Moskova Sanat Tiyatrosu için yazdığı Küçük Burjuvalar ile olur.
Oyunun arka planında bilinçlenen işçi sınıfının ve yaklaşan 1905 devriminin ayak sesleri duyulur. Gorki o güne dek klasik geleneği çok güçlü olan Rus tiyatrosuna, Çehov’un deyişiyle “sosyopolitik bir ufuk armağan eder” ve bizi o dönemde “yepyeni bir insan” olarak dikkat çeken, entelektüel açıdan kendini yetiştirmiş bir işçi olan Nil karakteriyle tanıştırır.