Dikkat!
Bu hikâye, sonsuza kadar aklınızdan çıkmayacak…
“Hiçbir cenneti sana değişmem…
Sen yanımda ol, cehennemde yanarım ben!” HİÇBİR SIR, SONSUZA KADAR GİZLİ KALMAZ.
Karanlık bir gece… Affedilmez günahı ne kadar örtebilirdi?
Hangi sır sonsuza kadar saklı kalabilirdi?
Hataların kollarında en güzel anları yaşarken…
Yasak bir tenle haram bir büyü, insanı cazibesine katıp nasıl bu kadar kolay baştan çıkarabilirdi?
Yiğit Üstündağ için bir rüyaydı ona kavuşmak…
Hani görüp, uzanıp; dokunamamak…
Bir hayalin beden bulmuş hâliydi Rose Mina…
Yıllar sonraki yürek çırpınışı, şimdinin yürek yarasıydı…
Her şey imkânsızdı ama bu yalan dünyada, bir o gerçekti.
Yasak olan, insanı cezbedip nasıl olurdu da bu kadar çabuk etkisi altına alırdı?
Cehennem onun ruhundaydı… Ateşi yüreğinde!
Temiz olan ne varsa ondaydı…
Ama o kadına dokunmak yasak… Sevmek… Haramdı!