Çocuklar, dinleyici olmakla kalmaz, aynı zamanda birer anlatıcıdırlar. Sevdiği bir masalı veya hikâyeyi annesinden ve babasından defalarca anlatmasını isteyebilir. Arkadaşlarıyla evcilik oynarken sevdiği bu masalı anlatabilir. Klasik masallar günümüzde çizgi sinema, müzik ve diziler yoluyla evimize ulaşıyor. Görsel uyaranların zengin olduğu teknoloji dünyası çocuklar için çok cazip imkânlar sunsa da kitap okuyan bir annenin, babanın, dedenin ve ninenin yerini tutamaz. Çocuk masal okuyan anneye soru sorabilir, ama televizyona soramaz.
Ekran karşısında uzun süre masal dinleyen ve çizgi film izleyen çocukların zihin ve dil gelişimi yönünden pasif kaldığı ve sessizleştiği unutulmamalı. Bu görsel cazibe karşısında bile hikâye ve masal kitapları her zaman değerini koruyacak ve çocuğun temiz duygu, düşünce ve inanç dünyasına katkı sağlamaya devam edecektir.