Selefin Eserleriyle Allah (Cc)’ın Sıfatlarının İsbatı

 19,90

Ağırlık 1, 19 kg
Barkod 9786057224828
Dil Türkçe
Tür Kitap
Yayınevi Neda Yayınları
Yazar Ebu Abdullah Adil b. Abdullah Alu Hamdan

Sünnet ve eser ehli olan Selef-i Sâlih’in itikâd bablarından büyük bir bab olan Rab (azze ve celle)’nin sıfatlarının tahrife, ta’tîle, tekyife ve temsile sapmadan O’na yaraştığı gibi isbatı hususundaki akîdesi şu önündeki kitapta beyan edilmektedir. Şöyle ki: İnsanlar Rab (azze ve celle)’nin sıfatları hakkındaki naslara iman etme hususunda ayrılığa düşüp fırkalara ayrılmıştır. Bu sıfatları bazıları isbat, bazıları tevil, bazıları tafvîd etmekte, bazıları bu sıfatlara keyfiyet biçmekte, bazıları da bu sıfatları inkâr etmektedir. Müslümanların yaşadığı bölgelerde en çok yayılan fırkalardan biri tevil ehlinin Rab (azze ve celle)’nin sıfatları hakkındaki nasları işlevsiz kılıp bunları Allah Teâlâ’ya yaraşan hakîkatinden saptırma üzerinde kâim olan mezhebi olmuştur. Beldelerin birçoğuna sirâyet eden mezhep bu olmuştur. Tevil ve tahrif ehlinin kitapları medreselerin ve üniversitelerin birçoğunda okutulan kitaplar hâline gelmiştir. Bu kitaplara örnek verecek olursak:

1) el-Akâidu’n Nesefiyye. Bu kitap şerhleriyle, hâşiyeleriyle, lafızları Allah Teâlâ katından indirilmiş birer vahiymişçesine metninin lafızları ve müellifin bu lafızlardan maksadının ne olduğu etrafında içerdiği kısır cedelle birlikte okutulmaktadır. Öğrenci bu kitabın lafızlarını işlemekte ve bunların içinden ancak “O şöyle dedi, bu böyle dedi” ile, bir de Allah Teâlâ’yı, isimlerini ve sıfatlarını bilmekten uzaklaştıran cedel ile çıkabilmektedir. Öğrenci bu kitabın fıkralarından birincisini bile anlayamadan bir seneyi geride bırakmaktadır!

2) İkinci kitap el-Beycûrî’ye ait şerhiyle birlikte el-Lekânî’nin “Cevheratu’t Tevhîd” kitabıdır. Bu kitap ve şerhi Selef-i Sâlih’in itikâd bablarında izlediği yola tamamen zıttır. Kitapta iman babında Cehmiyye’nin ircâsı, kader babında cebr görüşü, Cehmiyye’nin isim ve sıfatlar hususundaki akîdesi, Kur’ân’ın yaratılmış olduğu inancı, Allah Teâlâ’nın fiillerinde ve hükümlerinde hikmetin ve illetin bulunmadığı görüşü, kabirlere ibâdete davet, Vahdet-i Vücud inancı ve başka sapıklıklar bir araya gelmiştir. Şu zamandaki garipliğimiz ve sünnet ve eser ehli Selef-i Sâlih’in yolundan gidenlerin azlığı karşısında Allah’tan yardım diliyoruz. Allah daha hicrî ikinci asırda şunları söyleyen İmam Abdullah b. el-Mubârek’e rahmet etsin: “Kardeşim! Bil ki ölüm bugün Allah’a sünnet üzere kavuşacak her müslüman için bir ikramdır. Şüphesiz biz Allah’a aidiz ve muhakkak O’na döneceğiz. Yalnızlığımızı, kardeşlerimizin gitmiş olmasını, yardımcılarımızın azlığını ve bidatlerin yayılmasını Allah’a şikâyet ediyoruz. Âlimlerin ve sünnet ehlinin göçüp bidatlerin yayılmasıyla ümmetin başına gelen büyük musîbeti Allah’a şikâyet ediyoruz.”