Yasak AŞK yoktur, olamaz da…
Yasak ilişkiler vardır sadece, bedeli çok zaman
bütün bir hayata mal olabilen!
“Hiç kimse acıdığı birine âşık olamaz ki! Acıdığın için birini sevebilir misin? Bu mümkün mü? Karşındaki insan boynunu büküp umutsuzca seni seviyor diye kendini ona karşı borçlu hissedip kalbini ona adayabilir misin?
Bunun adı ‘aşk’ olabilir mi?
İmkânsız…
Kalbimdeki acıma hissini aşka dönüştüremem. Benim güçlü bir şefkate ihtiyacım var. Gönlünü, alabildiğine sınırsızca bana açıp şimdiye dek sevgisizlikle eriyip tükenmiş duygularımı canlandıracak, unuttuğum hisleri ayaklandıracak aşk dolu, şefkat dolu, huzurlu bir limana sığınabilirim ancak.”
Aşk şefkatin değil, tutkunun duygusuydu oysa. Buket, şefkati aradığı yerde aşkı, aşkı aradığı yerde şefkati bulamayacağını bilmiyordu. Bunların, birbirlerinin yerine konacak duygular olmadığının farkında değildi. Sevgisiz hayatının tüm duygusal ihtiyaçlarını tek bir kişide karşılamayı istiyordu. Üstelik bu kişi sevgilisinin babasıydı…
Sevgilisinin babasına âşık olan genç bir kızın kaderiyle imtihanı
