Zerrelerden kürelere hiçbir zaman bilmediğimiz kadar çok şey biliyoruz. Ne var ki hakkında kırık dökük bilgi sahibi olunan bunca şey ancak cehaleti dağıtmaya yetiyor, hamakat baki kalıyor. Basiretsizlik neredeyse insanın bütün işlerine damgasını vuruyor ve yaşlı dünya bu basiretsizliğin eserleriyle her gün biraz daha yaralanıyor.
Beri yanda eski dünyanın “hür bir kimsenin uğruna gönüllü köleliğe katlanabileceği tek şey” dediği bilgelik var. Bilimcilik, dünyanın yalnızca bilimin sağladığı doğrularla anlaşılabileceği düşüncesi bir yeni dünya hastalığından başka bir şey olmayabilir. Eski dünyanın bilgeliğinin büyük katkısı tüm insani tecrübe biçimlerine dayanan beşeri değerleri yeniden ortaya çıkararak bizi bu büyük tehlikeden kurtarmak olabilir.
Bayağı bilim çoğu kez çizdiği sınırlarla ve kazandığı zihni alışkanlıklarla hakiki bilginin elde edilmesini zorlaştırmakta, hatta imkânsız hale getirmektedir. Yeni bir adalet ve doğruluk anlayışı ile insan için neyin en dolu, neyin en sağlıklı hayatı sağlayacağı konusunda derin bir anlayışa ihtiyacımız var. İndirgeyici bilimin başımıza sardığı ve ne pahasına olursa olsun uzak durmamız gereken tehlikelerin artık ciddi bir şekilde farkına varmamız gerekiyor