kaygılar, korkular, kuruntular hep k’yla başlar
ardından yürür ve sürekli sana bir şey fısıldarlar
nereye gitsen fare gibi peşindedirler ve yoktur susacakları
anneni ararsın içinde, saçını okşasın, ben buradayım desin
telaşla çarpan kalbinde, el yordamıyla bir sükûnet ararsın
lokomotifleri vardır trenlerin ritmi şaşmaz, hayat kırmızıda durmaz
aaa! diye bağırırsın bazen, duyanın da olmaz çoğu zaman
rock’n roll günlerini özlersin, hiçbir şey sana çarpamıyordu
ısıtmaya ihtiyacın var içini, ellerin hep soğuk, tenin hep soluk
niyet etmen yeter derler ama niyetini de hatırlamazsın
var olmanın yok olmakla yakınlığına şaşarsın bazı günler
aşk istersin, meşk istersin, güç ve neşe ve biraz da boş vermişlik
rollerin arasından en sıkıcısını oynamaya karar vermişsindir
rahat edemediğin odalarda, rahatça söylemediğin repliklerle
uzun düşünmeye de vaktin olmaz, bir akşamüstüne yayılamazsın
hayat dediğin, hep kronometresi elinde, hep tepende…
uyanma zamanın geldi demektir tüm bunlar oluyorsa!
nasıl fark etmedin sırtındaki kocaman kollara benzer uzantıları?
düşmeyeceksin, karanlıklarda yanıp, boşluklarda uçacaksın…
anladığında: … kanatların var ruhunda!