Yahya Kemal, en güzel şiirlerini 20. yüzyılda yazmıştır. Bu bakımdan da Türk şiirine güçlü bir ses ve soluk getirmiştir. Ona göre şiir, her şeyden önce dil, istif ve ahenktir. Yahya Kemal şiirlerinde tarihimizi, musikimizi, değerlerimizi, bütün kültür varlıklarımızı, medeniyetimizi ideolojiye bulamadan en güzel şekilde ve sanat olarak işlemiştir. Kendi Gök Kubbemiz, yaşadığı ana ruhunu yansıtan bir milletin yeri ve göğüyle bütün bir dünyanın terennümüdür. Bu dünyada “Süleymaniye’de Bayram Sabahı”, rindlik, ufuk, aşk, musiki, “Erenköyü’nde Bahar” ve vatan vardır. İstanbul’un fethinin bize kazandırdığı “Mihriyâr” salınarak Boğaziçi’nde dolaşır. Onun şiirleriyle geçmiş, içimizde yaşar. Biz, atalarla buluşur ve geleceğe kanat açarız. Yahya Kemal bize, geçmişi günden ve gelecekten ayırmadan onunla iç içe sunar. Bu sunuşta beşerî zaaflardan çok insanî değerler öne çıkar.
Gönlüm, dilim, kanım ve mizacımla sizdenim Dünya ve ahrette vatandaşlarım benim.