‘‘Canan, onu tanıdığında ruhundaki karmaşanın kalbine üflediği serinliği AŞK sanarak, kocasını ve çocuklarını bile gözden çıkaracak kadar teslim olmuştu kaderine. Oysa bazen AŞK sandığın şey; küçük bir kalp seğirmesidir… Selçuk’un sıcak ve huzur dolu yüreğine sokularak yeniden doğmayı düşleyen güzel Canan, aslında ruhunu ve kadınlığını geri dönüşü olmayan bir geleceğe sürüklüyordu… Kanat takıp uçtuğunu sandığı sırada, tüm hızıyla uçurumun sonuna doğru yol alıyordu… Ruhunu ve hayatını parçalayan şey AŞK değil, AŞK sandığı şeydi…’’
İnsan en çok ne zaman hata yapar biliyor musun? Acele ettiği zamanlarda… Çünkü böyle anlarda ruhu korku ve telaş içindedir. Parçalanmaya açık, kaybolmaya müsait…
Âşık olmak ya da sevmek için acele edenlerin en büyük korkusu da karşısına çıkan kişinin onun son fırsatı olduğunu düşünüp kaybetme endişesine düşmesidir. Acele ve korku içindeki ruhların işaretleri okuması da, kâinattan rehberlik alması da yazık ki çok güç…
Yaşanmış bir olaydan uyarlanan bu kitapta; kendi karmaşanı, aldanışını, sarsıntılarını, hatta belki kendindeki sarpa sarışları ve felce uğrayan iradenle mücadeleni bulacaksın. Yıldız hareketlerinin bir insanın hayatında neye mal olabileceğine tanıklık edip, aslında hep gözünün önünde duran çözümlere ulaşabilmenin basit yollarını öğreneceksin…
Sen burada zorluklara ve aksiliklere rağmen hayatını kendi kaleminle yazmak çabasındayken; gezegenler ve yıldızlar sana sayısız çözümler ve olasılıklar vaat eder… Kâinatla işbirliği yaptığında, yıldızların sunduğu çıkış kapılarını aralamak çok daha kolaydır!